Bağbozumu de istersen hazan, buralar hep uykuda hep kaybeden, uzaklaştıkça geçmişten,
Beyhude tüm avuntular ve bakımsız, ölüm bekleyen yolcular...
Vefa kardeşliğimizin heybemize doldurdukları yolluk ve viran olan yüreklere kan, unutma kan kardeşliğimiz ezelden, inkâr etme...
Ressam fırçası tesadüfen mi tutturdu renkleri yan yana? Uzaklaşmak olmasın muradı insanoğlunun yeter ki, kutlu elçinin ellerini hissedecektir, birliği kıymetli bulanlar aralarında....
Ne kadar değer bırakabilirse yaşayanlar doğmamışlara, yaz vaktinde gelecek, gelecek bahar kokulu vaad....
Nefes, sancağı temiz eller yükseltiltince ve taşıyınca ferahlayacak... Aynı tabaktan kaşıkla paylaştık öğünü, birkaç kanlı parmak çizemez dostluk sınırımızı.
Vatan sevdalı çocukların cıvıltısı yayılınca bütün toprağa, işte yeniden fetih ve tekrar bekleyen çözüm....
Uzak durmalı kadim medeniyetten, soysuz Zerdüşt ve güneş figürlü karanlık.
Hain, kara bakışlı atmacalara rağmen Türküler yazılır durur, buraların karlı ovalarına, berrak derelerine, göğe erişmek isteyen çınarlarına, bir Ekim sabahı cesurca süzülüp dökülen yapraklarına...
Kazara uykuları kaçmaz insanlığın, dili lal olmaz, yalnız sabırdan susar...
Toprak tenliler içten ağıtlar yazar Allahuekber dağlarına, Munzura, Cudiye, yalnızca bizim olana.
Elimizi uzatmışız kardeşlik bizim, dilersek kavga da bizim, mehter marşlarıyla koştuğumuz...
Yağmurlar doldurur şehirleri, gizlice ağlayamaz gök, buz tutsa da bedenler, serinlik indirir kırmızı beyaz örtüyle Yaradan...
Gözü kara bir yiğit, Dadaloğlu edasıyla koklar toprağını, bir başak hırçınlığıyla sessizce yırtar gömüldüğü kabri, bilekleri tüm gücüyle tutmuştur bayrağı, asi olmamıştır şehre, kin beslemez dağa ancak unutmaz başına geleni.
Şehir bir şarkı söyler:" her gün yeniden kardeş olabilecek miyiz, hangi değer tutacak bizi yan yana?" Yalnız sabırdan kardeşliğini taşır geleceğe, bir de inanmışlık, safiyane....
Kaderin kırbacı ya da cilvesi değil tüm olan, uyuduğuna say, bir bir, kelle kelle sayılarak tabi olduğuna, uyduğuna, safiyane ...
Kaale almaya, son kaleye, muhalif kaleme, kelama, üç bahar yaşayan ülkeme, bir sonbahar ve çift ilkbahara, umuda, uyumayanlara, uyuyamayanlara, sırtından vurulan azize, kılıca minnetle......